Servis Arkadaşım Seray


İlk işe başladığım yerde benimle aynı sitede oturan Seray adında kumral güzeli bir bayan vardı. sabahları birlikte aynı duraktan biiyorduk. Serviste gidip gelirken içten olduk. Seray`ın parmağında yüzük yoktu. İçimi bir kurt kemirip duruyordu. Acaba bu güzel kız bekar mıydı? Eğer bekarsa evlenmeliyim ve ona sahip olmalıyım diye düşünüyordum. Bir gün yine iş çıkışı Seray`la servise bindiğimizde “Seray istersen bir yerde oturup birşeyler içelim.” dedim.



O da toy bir delikanlıya şevkat gösterir gibi eliyle yanağımı okşayarak “Kocamla sinemaya gideceğiz.” dedi. Birden neye uğradığımı şaşrmıştım. Kur yaptığım, hoşlandığım kız evliymiş. Ben sustum hiçbir şey diyemedim. O da “Aaa, ne üzülüyorsun, sen de bizimle birlikte gelirsin olur biter.” dedi. Ne kadar “Siz programınızı değiştirmeyin.” dediysem de ısrar etti.



Eve gidip bir duş aldıktan sonra sinemada Seray ve kocasıyla buluştum. İnanılmaz yakışıklı bir kocası vardı. Neyse oyunu seyretmek için salona girip oturduk. Seray ikimizin ortasına oturmuştu. Ara sıra bana dönüp kulağıma birşeyler fısıldıyor, fısıldarken dudakları adeta yanağımı öpüyordu. oyunun ikinci yarısında aynı şeyleri ben de yaptım.



Kulağına birşey fısıldıyor, yanağını, kulak memesini öpüyordum. Bu oyun ikimizinde hoşuna gitmişti. Oyunun sonuna doğru gerçek bir öpücük kondurdum. Yüzündeki neşeyi farketmemek imkansızdı.



oyun bittikten sonra Seray bir bara gitmeyi öneri etti. Kocası Cemil şiddetle karşı çıktı. Kıskandığı belliydi. Birşey sezmiş olmalıydı. Biz de zorunlu Seray`larda bira içerek geceyi kapamaya karar verdik. Bir yandan bira içiyor, bir yandan da havadan sudan sohbet ediyorduk. Seray Cemil`e sık sık sarılıyor, öpüyordu. Ben de cinsel olarak uyarılmaya başlamıştım.




Cemil`i döşek odasına taşıdık…


İş çığırından çıkacaktı, kendimi denetim etmeye karar verdim. “Ben kalkıyorum.” dedim. Fakat sürpriz! Anahtarım yoktu, sinemada düşürmüş olmalıydım. Çaresiz o gece Seray`larda kalacaktım. Biraz daha içtik. Cemil çok hızlı içiyordu. Bir süre sonra sızdı kaldı. Seray`la birlikte Cemil`i döşek odasına taşıdık. İkimiz yine salona döndük.



Seray istekli bakışlarını gözüme dikmişti. “Tekrar öper misin beni?” dedi. Bu kez yanağından değil dudaklarından öpmeye başladım. İçeriden Cemil`in horlamaları geliyordu. Dudaklarımız birbirine yapışmış vaziyette dakikalarca öpüştük. Bir yandan da yavaş yavaş soyuyordum. Elini erkeklik organıma attı. “Aman Allah`ım, bu da ne? Bu Cemil`inkinin neredeyse iki katı.” dedi. Pantolonumu ve kilodumu indirdi. Organımı yaliyor, somuruyor, bir bebek gibi seviyordu.



“Daha çok dayanamayacağım, hadi gir içime hadi.” dedi. Daracık kadınlığına koca organımı biraz zorlayarak da olsa soktum. Her gidiş gelişimde iniltiler çıkarıyor, beğeni çığlıkları atıyordu. Artık zevkten kendini kaybetmiş, başını sağa sola savuruyordu. İkimiz de sarsılarak boşaldık. O gece 2 kere daha seviştik.



Ertesi gün tatildi. Öğleye doğru uyandık, kahvaltı masasında herşeyden habersiz Cemil Seray`a “Vedat`ı çok sevdim. Sen bana iyi bir arkadaş kazandırdın. Her vakit çağrı et gelsin.” dedi. Ben de o günden sonra koli koli bira şişeleriyle sık sık ziyaretlerine gittim.



Gönderen: drvedat7